Zamanı Durdurmak Mı ? Anı Yaşamak Mı ?

Zamanı Durdurmak Mı ? Anı Yaşamak Mı ? başlığı bu şekilde koymak istedim. Çünkü bu sorunsal insanlık tarihinden beri süregelen bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. İşte bu yazımızda bu ve benzeri konulara farklı açılardan bakıp değerlendirmeler yapacağız.

İnsan zamanı durdurmak istediği yere aittir.
Amelie

Bazen zamanı durdurmak isteriz. Sanki hiç geçmese, hep aynı anda kalsak, hayatın, sonsuzluğun ve ölümsüzlüğün sırrına ulaşmış olduğumuzu hissediriz. Maalesef zaman kavramı sürekli belirli bir ivmede ilerlediği için bizim hayallerimiz suya düşer.

Peki Acaba Anı Yaşamak, Anda Mutlu Olmak Kavramları Ne İfade Ediyor

İçerik Kaynağı

Bu konu hakkında tek bir cümle yeterli. Lao Tsu bunu çok güzel açıklamış. Bazen bir kaç kelime ile paragrafların anlatamadığı düşünceleri etkili bir biçimde sunuma açık hale getirebiliyor insanlar.

Ölmek için yaşamak gerekir, unutma. Anı yaşa, yarını da unutma.

Tüm ilahi dinlerde de belirtildiği gibi her canlı bir gün ölümü tadacaktır. Ancak bu süreçte o iki nokta arasında nasıl bir konumda kalacak insan ? Bu sorunsal “Anı Yaşamak” ve “Yarını Unutma” arasında gerçekşiyor. Anda kalmak her zaman için iyi midir ? Ya da nasıl olsa öleceğiz ya.. Boşver gitsin demek ne derece mantıklı. Ya da mantık, zaman sürecinde değerlendirildiğinde anlık mı değer görmeli yoksa uzun uzadıya bir süreci kapsamalı mı ?

Anı yaşamak güzeldir. Ancak adı üstünde işte anı yaşamalı insan daha fazlasını veya azını değil. Anda kalmalı her şey ve orada son bulmalı. Zamanı geldiğinde hayal gücünü ve düşünce sistemini geliştirmiş kişiler o ana geri gidebilme potansiyeline sahiplerdir. Bu fiziksel olarak olmayabilir belki ama unutmayın ruh ve hayal gücü dünyadaki kurallardan bağımsız bir şekilde çalışan iki eküri gibi sizi aynı ana götürebilir. Ve o anda hissettiğiniz, içinizi ısıtan duyguları hissetmenizi sağlayabilir. Bu yüzdendir ki acı ölümler olduğunda insanlar, tekrar hayata tutunabilme cesaretini ve olgunluğunu gösterebiliyorlar. Tabii bu yüzde yüz herkesin başarabildiği bir olgu değildir. Ancak yinede bir çok insan bu yeteneğe sahip bir şekilde doğuyor. Aslında herkes öyle doğuyor. Hepimizde her türlü zorluğa karşı yaşama düşüncesi ve dürtüsü vardır. Ancak yaşanmışlıklar, ciddi travmalar insanları içerisindeki yeteneklerden yoksun bırakabilir. Ve sanki o yeteneğe hiç sahip olunmadığı düşünülebilir.Ancak durum çok farklıdırç Doğuştan gelen yetiler ve dürtüler asla kaybolmaz sadece değişir veya üstü örtülür.