Sahildeki Gizemli Ölüm – O Bir Ajan Mıydı ? Somerton Adamı

avustralya 1

Aralık ayının soğuk bir günüydü. Sabah 06:30’du. Güney Avustralya’da yaşanan bu garip olay yıllarca araştırıldı. Ancak hala ciddi şekilde çözüme ulaşabilmiş değil. Avustralya’nın Adelaide kentinin Somerton sahilinde her zamanki gibi balık tutmaya gelen bir balıkçı, çok garip bir görüntü ile karşılaştı. Her zaman balık tuttuğu yerin arka tarafında, deniz ile kumun birleştiği yerde bir insan bedeni gördü. Adam ölmüş olmalıydı. Ancak çok tuhaftı. Mevsimlerden yazdı. Ama adamın üzerindeki kalın giysiler bu kişinin garip bir durumdan ötürü öldüğünün göstergesi olabilirdi. Adam şaşkınlığını ve yaşadığı şoku atlatınca adamın üzerini aradı. Ona ait bir kimlik bulmayı umuyordu…

2 3

Cesedin Üzerindeki Anlam Verilemeyen Nesneler

Ceketin hemen dış cebinde bir sigara paketi mevcuttu. Adam araştırmaya devam etti. Diğer cepte ise bir otobüs bileti, tren bileti sakız ve bir de tarak vardı. Sonra polisin yapacağı araştırmalarda bu biletlerin hiçbir zaman kullanılmadığı ortaya çıkacaktı.

Bilet Adelaide Tren İstasyonundan kalkış veriyordu. Gideceği yer ise Henry Plajıydı.. Adam üzerideki giysilerde de ne bir marka, ne bir etiket ne de bir işaret vardı. Sahilde uzun zamandır beklemiş olmasına rağmen üzeri oldukça temiz ve yeni görünüyordu.. Ancak sonradan balıkçı bir şey fark etti. Adamın üzerinde bulunan giysilerin etiketleri bilerek çıkarılmıştı. Yani birileri veya kendisi etiket veya markanın görünmesini istemiyordu. Yine çok ilginç bir detay yakalamıştı sahildeki balıkçı. 1948 yıllarında herkes şapka takardı. Bir aksesuardan çok olmazsa olmaz bir giysi gibiydi şapka.. Şapkası denizde de kaybolmuş olabilirdi tabii. Ya da işin içinde başka şeyler vardı..

3 2

Otopsi yapılıyor, ilginç detaylar ortaya çıkmaya başlıyor

Daha sonradan balıkçı hemen olay yeri inceleme polislerine haber veriyor. Ve birimler alana intikal ettikten sonra adamın kesin olarak öldüğüne karar veriliyor. Ardından otopsi için adli tıp kurumuna kaldırılıyor. Otopsi sonucu şu şekilde; Adam zehirlenerek ölmüş. Zehrin etkisinden dolayı iç organları ağır bir hasar almıştı. Ancak zehrin nasıl bir zehir olduğu anlaşılamadı. Adamın taşıdığı dalak normal bir insanın dalağından 2.5 ila 3 kat arasında bir farkla daha büyüktü.

4 2

Olay ile ilgili bir garip tanıklıklar

Olay yerinde adamı bulan balıkçı dahil olmak üzere, polisten önce orada olan kişiler belki bir umut olur diye polise giidp ifade verdiler, tanıklık yaptılar. Ayrıca adamı akşam saatlerinde, 19.00 civarı gören bir kaç kişi daha vardı. Ölen adamın 19:00 sularında Engelli Rehabilitasyon Merkezi’nin yakınlarında olabileceğini iddia edenler vardı. Ancak tam anlamıyla kesin konuşamıyorlardı. Daha çok bu adama çok benzeyen bir adam olabileceğini de belirtiyorlardı.

Yine bir başka tanık adamı 19:00 -20:00 civarında aynı bölgeye konum anlamında yakın olan bir yerde görmüştü. Sokak ışıkları sayesinde adamın yüzünü net bir şekilde görebildiğini iddia ediyordu. Tanığın iddiasına göre adam yarım saat boyunca hareketsiz bir şekilde öylece beklemişti. Sokak lambaları sayesinde çok net bir şekilde yüzü görünüyordu. Bir Tanığın en son ifadesinde şu cümle yer aldı: ”Evimizden 100 metre uzaklıktaydı, sarhoş olduğunu düşündük, herhalde sızmıştı.” dedi.

5 2

Olayın Gizemi Artıyor

Olay gizemi bir türlü çözülemiyordu. Bu adam kimdi ? İşte bu noktada polisler cesedin üzerindeki ceketin gizli bir cebinde bir şeyler buldular. Buldukları şey bir kağıt parçasıydı. Kağıtta ” Tamam Shud” yazmaktaydı… “Tamam Shud” ne anlama geliyordu ? Herkesi bir merak sarmıştı..

Uzun bir süre bu kelime grubunun ne olduğu bilinmeyen bir sır olarak kaldı. Çok uzun zaman sonra bu kağıtta ne yazıldığı anlaşılacaktı. Polis teşkilatı tüm gazetelere bu kelimeleri içeren ilanlar verdi. Amaç anlatılmak istenenin bir vatandaş tarafından bilinmesini sağlamaktı. Öyle de oldu. Kağıt parçası bir kitaptan koparılmıştı. Önce o kitap bulundu, ardından da kağıtta ne yazdığı anlaşıldı.

6 2

Ölen Adam Tamam Shud ve Ömer Hayyam Üçlemesi

Daha sonra gazetelere verilen ilanlar sonucunda, kağıtta yazanın ne anlama geldiği öğrenildi.Önce kağıdın koparıldığı kitap bulundu daha sonra ise yazının Ömer Hayyam’ın bir şiirinin son dizesi olduğu anlaşıldı.Tamam shud bitti, tamamlandı sona erdi anlamına gelmekteydi.

Tamam Shud Ne Demek ?

Tamam Shud Farsça’da yardımcı bir fiildir. Sonralarda gizemli bir adam tarihler 30 Kasım’ı gösterdiğinde polisi aradı. Polisler ile irtibata geçen bu gizemli adam bahsi söz konusu olan kitabı bulduğunu, olay yeri inceleme ekibinin bulduğu o kağıt parçasının elinde bulunan bir kitaba ait olduğunu iddia etti. Polis hemen kitabı buldu ve kontrol etti. Gerçekten de kağıt parçası gizemli kişinin söylediği gibi kitaba aitti.

Kitabın arkasında bulunan telefon numarası ve garip kodlar

Konuyu detaylı şekilde inceleyen polisler, kitabın arkasında bir telefon numarası ve birkaç anlamsız sembol buldular. Hemen kitabın arkasında bulunan telefon numarası arandı. Numara bir hemşireye aitti. İsmi Jessica Thomson’dı. Bu kadın adamın bulunduğu yere sadece 350-400 metre uzakta oturuyordu.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı 8-1.png

Komşular olaya dahil oluyorlar

İşte bu noktadan sonra komşularda olaya dahil oluyorlar. Bu dahiliye durumu şu şekilde gerçekleşiyor. 1948 yılının sonlarına doğru Aralık ayında kimliği belirsiz bir adamın bu kadını sormaya geldiğini, komşulara bu kadın ile görüşmesi gerektiğini iddia ettiler. Kadına ise bu durum sorulduğunda olay ile ilgisinin bulunmadığını defalarca dile getiriyordu. Polislere isminin açıklanmasını istemediğini belirtti. Aksi takdirde bu şekilde bir durum ile anılmak çok kötü bir duruma sebep olabilirdi. İnceleme uzmanları da bu talebi kabul ettiler. Jessica’ya Jestyn ve Teressa gibi rumuz isimler koydular.

9 1

2. Dünya Savaş’ında Sydney’de Bir Hastane

Gizemli hemşiremiz, 2.Dünya savaşında Sydney’de bir hastanede görev yaptığını, o dönemde kitabın eline geldiğinden bahsetti. Kitabı ona teslim eden kişi ise bir teğmen olan Alfred Boxall’dı. Alfred’in onu sevdiğini iddia ediyordu. Hatta kadın işi bıraktığı sıralarda kendisinden bir mektup bile almıştı. Ancak evli olduğunu böyle bir durumun olamayacağını bildirdiğini söyledi. Adama olumsuz bir cevap vermişti.

10 1

Ceset Alfred Boxall Mıydı ?

Polis hemen çalışmalara başladı. Bu verilerden bir yere ulaşabileceğini düşünüyordu.. Ancak işler düzeleceğine çok daha farklı ve gizemli bir ivmeye doğru kaydı. Ölen kişi eski asker Alfred değildi. Aksine Alfred Boxall hala yaşıyordu. Polis hemen adamı bulma girişimlerine başladı. Başarılı denemeler sonucunda adam bulundu. Ve gerçekten de kitap adamdaydı. Uzun zamanlar bu kitabı saklamıştı. Herkes teorisyen gibi yeni teoriler ortaya atıyordu. Komplo teorileri birer birer çürütülüyor, yeniden bir başkası ortaya çıkıyordu.

11 1

Soğuk Savaş Döneminde Yaşanması Gizli Kodu Açıklıyor Olabilir Miydi ?

Bu olay soğuk savaş döneminde yaşanmıştı. Bu da gizli bir kod taşıma durumunu açıklıyor gibiydi. Mesela bir teoriye göre adam daha keşfedilmemiş bir zehir taşıyordu. Amacı da bu zehri başka bir ülkeye sokmaktı. Adamın fiziksel özellikleri şöyleydi

  • 1.80 boyunda
  • 45 -50 yaşlarında
  • İngilizlere benzer
  • İri omuzlu
  • Kirli tırnaklar (Ağır bir işte çalışıyor olabilirdi )
  • Kahverengi bir pantalon
  • Beyaz gönlek
  • Kırmızı beyaz ve mavi renklerde bir kravat
  • Kruvaze bir ceket

Bu giysiler bir Amerikan terzisinin elinden çıkmış olabilirdi. Adamın otopsi raporunda diş kayıtlarının da herhangi bir isimle eşleştirilemediği ortaya çıktı.. Polisler artık bu olayın bir intihar vakası olabileceğini düşünmeye başladılar.

12 1

Olay Uluslararası Bir Boyuta Taşınıyor

Olay artık uluslararası bir boyut kazanmaya başlamıştı. Bunu da en çok isteyen Avustralyalı yetkililerdi. Bir olayın uluslararası boyut kazanması durumunda diğer ülkeler, olay hakkında söz sahibi olurlar. Ve Avustralya diğer ülkelerden yardım taleplerine başlamıştı.. Kabul eden ülkeler heyetler ile birlikte Avustralya’ya gitti. Ancak hiçbir sonuç bulunamadı. Adam ölmeden 3-4 saat öncesinde yemek yemişti. Vücudunda herhangi bir yabancı madde bulunamamıştı. Ancak Ocak ayının ortasında bulunan bir valiz her şeyi değiştirecekti.

14 OCAK 1949 yılında yakın mevkide bulunan bir tren istasyonunda kahverengi bir valiz bulundu. 30 Kasım 19448’den beri o istasyonda olduğu sonradan ortaya çıktı. Bir görebli valizi kontrol etmiş ve etiketlerini çıkarmıştı. Şüpheler valize yönlendirildi. Acaba bu valizin ölen adam ile bir ilgisi olabilir miydi ? İçinde sabahlık, terlik, iç çamaşırı, tıraş ürünleri, pantolon tornavida ve sofra bıçağı vardı. Avustralyada bulunmayan Barbaour marka bir iplik kartı da bulundu. Ayrıca adamın pantalonun astarında, kravatında ve çamaşır torbasında bir isim bulundu. T.Kean. Bir başka eşyasında ise sonunda e harfi olmayan bir isim bulundu. Kean yazıyordu. Adamın üzerindeki etiketleri çıkaran kişi veya kişiler bir amatörlük yapmışlardı. Adamın üzerindeki 3 etiketi çıkarmayı unutmuşlardı. Ya da bilerek çıkartılmamış olabilirdi. Ülkeye tüm giriş çıkışlar, havaalanları, deniz ulaşımı ve ülke içi hatlar, otobüs terminalleri araştırıldı.

Nereden Geldi Bu Adam ?

Adam 3 farklı yerden geliyor olabilirdi. Bunlar Sydney, Melbourne ya da Port Augusta.. Ayrıca bu kişi tren biletini almadan önce yakınlarda bulunan haşka açık bir tesiste duş almıştı. Ayrıca yine aynı yerde traş olmuştu. Eşyaları üzerinde yapılan testlerde ayakkabısının gerçek anlamda çok temiz olduğu ortaya çıktı. Bu yüzden de adamın kırsal bir kesimden gelmediği anlaşılıyordu. Ayakkabısındaki cila çok yakın bir zamanda çekilmişti. Bu durum da adamın öldükten sonra sahile bir şekilde birileri veye birisi tarafından getirildiğini ortaya koymaktaydı. Adamda herhangi bir kusma ya da kasılma reaksiyon geçmişi bulunamadı.

Ölen Adam Bir Ajan Mıydı ?

Adam belkide kuvvetli bir ihtimalle ajandı. Eğer öyle olsa bile, şu kafaları karıştıran durum ortaya çıkyordu. Zehri kendisi mi içmişti, aksi takdir de birisinin içirdiği düşünülüyordu. Bu bölge tam bir casusluk bölgesiydi. Bunun nedeni yakınlarda bulunan Uranyum madeni ve bir de Askeri Araştırma Merkezi vardı.

Alfred Boxall İstihbaratçı Mıydı ?

Evet öyleydi. Zaten bu bilgiyi bir röportaj sırasında kendisi veriyordu. Bir röportajda kendisine bu gizli görevleri Jessicaya anlatıp anlatılmadığı soruldu. Ancak o da “Hayır ben böyle bir bilgiyi Jessica’ya vermedim” diyordu Eğer başka bir kişi de Alfred hakkında Jessica’ya bilgi vermediyse Jessi’nin Alfred ile ilgili gizli sıraları bilmsine imkan sağlanmıyordu. Alfred sahildeki adamla olduğu iddialarını da her zaman yalanlamıştı. Alfred’in gerçekten bir teğmen olduğu eski raporlarla ortaya çıktı. Çok kısa bir sürede teğmenliğe terfi etmişti.

13 1

Otel Resepsiyonit’inden İlginç İddia.

Olayın yaşandığı tarihlerde 21-23 Kasım tarihlerinde garip bir adamın oteline geldiğini 30 Kasım’da da çıkış yaptığını iddia ediyordu. Adamın yanında ufak siyah bir çanta vardı. Ve ilginç bir İngiliz aksanına sahipti. Olay yaşandıktan 10 yıl sonra başka bir tanık ortaya çıktı… Olayın çehresi bu iddialarla ciddi anlamda farklı bir eksene kaydı.

14 1

10 Sene Sonrasında Gelen Ciddi İddia

İddiaya göre adam bulunmadan önce yine aynı sahilin yakınlarında iyi giyimli bir adamın başka bir adamı sırtladığı ve taşıdığını belirtti. Birçok platformda da bu konu hakkında teoriler ortaya atılıyordu. Örneğin Reddit’te bu platfomlardan bir tanesiydi. Adamın parasının olduğunu, cebinde de bir miktar parasının bulunduğu düşünülüyordu. Ayrıca yanında sadece Jessica da bulunmuyordu. Adamın bir banka numarası bile vardı. Hatta iddialar daha da arttırıldı. Aslında Jessica bir hemşire bile değildi. Ayakkabısının temiz olması da bazı teorisyenlere göre çok mantıklıydı. Çünkü bu teoriye ve iddialara göre onu görenler adamı yakın yerlerde görmüşlerdi. Bu yüzden de pek fazla dolaşmamıştı. Yani özellikle topraklı ve çamurlu yerlerden geçmemişti. En çok kabul gören iddiaların başında da tabii ki adamın ajan olduğu iddiası vardı.

İddiaya göre adam bulunmadan önce yine aynı sahilin yakınlarında iyi giyimli bir adamın başka bir adamı sırtladığı ve taşıdığını belirtti. Birçok platformda da bu konu hakkında teoriler ortaya atılıyordu. Örneğin Reddit’te bu platfomlardan bir tanesiydi. Adamın parasının olduğunu, cebinde de bir miktar parasının bulunduğu düşünülüyordu. Ayrıca yanında sadece Jessica da bulunmuyordu. Adamın bir banka numarası bile vardı. Hatta iddialar daha da arttırıldı. Aslında Jessica bir hemşire bile değildi. Ayakkabısının temiz olması da bazı teorisyenlere göre çok mantıklıydı. Çünkü bu teoriye ve iddialara göre onu görenler adamı yakın yerlerde görmüşlerdi. Bu yüzden de pek fazla dolaşmamıştı. Yani özellikle topraklı ve çamurlu yerlerden geçmemişti. En çok kabul gören iddiaların başında da tabii ki adamın ajan olduğu iddiası vardı.

15

Bitirirken

Bir çok iddia ortaya atıldı. En çok ilgi gören de adamın ajan olma ihtimaliydi. Çoğu insan kendi çaplarında gizemi çözdüklerini iddia ediyorlardı. O bir ajandı, ve gizli bir göre için oraya gönderilmişti. Bir şekilde de infaz edilmişti.

Yıllar sonra Avustralya hükümeti onu Kurtuluş Ordusuna ait toplu bir mezarlığa gömdü. Yıllar sonrasında mezarında bir şey fark edildi. Mezar düzenli aralıklarla birileri tarafından ziyaret ediliyor ve mezar üzerine çiçekler bırakılıyordu. Onun kim olduğunu bilen, ve yaptıklarını takdir eden birileri olduğu her açıdan mantıklı bir iddiaydı..

Bu garip adamın kim olduğu nereden geldiği hiçbir zaman tam anlamıyla bilinemedi. Bir şekilde doğdu, yaşadı ve gizemli bir şekilde hayatını kaybetti. Ölümünün ardından mezar taşında ismi bile yazmıyordu.