Tarih her zaman güzel ve doğru şeyleri yazmaz. Bazen bir şeytanlaşmış insan, yapılan araştırma ve soruşturma hatası nedeniyle hiçbir zaman yakalanamaz. Ve yaptıkları bu dünyada yanlarına kar kalır. Ancak ne olursa olsun ilahi adalet, düzen veya yaratıcı güç deyin, bu güç evrensellik dengesi içerisinde bir şekilde bu suçların cezalarını er ya da geç verecektir. Şimdiki gizemli konumuz Avrupa’da yaşanan bir seri katilliğe dayanıyor. Çok gariptir ki bu adam yıllar boyu “yüzü olmayan katil” şeklinde tanınmıştı. Olayın finali ise çok garip bir şekilde bitiyor. Adeta insanları ters köşe yapan filmler gibi biten bu sonda. Katil hiçbir zaman yakalanamıyor…
Mayıs 1993.. Yer Almanya
Tarih boyunca yaşanan en garip seri katillik hikayelerinden birisine tanık olacak kişi işte bu zamanlarda işe başlıyor. Bu gizemli seri katil, yıllar boyu araştırmalar ve soruşturmaların sonucunda bile bulunamıyor. Olayın finalinde ise insanlar adeta tamamen kilitleniyorlar. Bu kadar da olmaz denilen yaşanmış olaylar silsilesine hazır olun.
62 yaşında bir kadın boğularak öldürüldü
Mayıs 1993 yılında daha sonradan “Yüzü olmayan seri katil” lakabıyla anılacak katil 62 yaşındaki bir kadını boğarak öldürüyor. Cinayet sonrasında polisler derin araştırmalarının ilkini gerçekleştiriyorlar. Ancak nasıl profesyonel bir işlem gerçekleştiyse, katil bir türlü bulunamıyor. Katil adeta arkasında hiç bir iz bırakmadan ortadan kayboluyor.
Bir Hata Yapmıştı DNA Örnekleri Olay Yerinde Bulundu
Katil bulunamıyor ancak, olay ile ilgili araştırma yapan cinayet büro ekipleri katil ile ilgili bir ayrıntıyı yakalayıveriyorlar. Katil’in DNA örneklerine olay yerinde rastlanıyor. Katil bulunamayınca aradan 8 sene geçtiği için olay kapatılıyor ve dosya rafa kaldırılıyor.
8 Yıl Sonra Yaşanan Esrarengiz Gelişme
Katil 8 sene boyunca aranyor ve bulunamıyordu bildiğiniz gibi. İşte bu noktada her şeyin bittiği düşünülürken bir olay meydana geliyor. Yer yine Almanya bu sefer şehir Freiburg kenti dolaylarında.. 61 yaşında bir adam yine aynı yöntemlerle öldürülüyor. Adamın boğazı nefes alamayacağı şekilde sıkılıyor ve hayatını kaybediyor. Bu 8 sene önce yaşanan olay ile ilgili birebir aynı özellikleri taşıyordu. O yüzden polisler kimi aradıklarının farkına vardılar. Cinayet dosyası açıldı. 2001 de yaşanan bu cinayet ile 1993 yılında yaşanan cinayet aynı özellikleri taşayan birebir katilin imzasını taşıyordu.
Katil bir kadın mıydı ?
Katil’in bir kadın olduğu düşünülüyordu. Peki neden 8 sene boyunca hiçbir olaya bulaşmamıştı. 8 rakamının anlamı neydi ? Polislerin ellerinde sınırlı sayıda delil vardı. Bu delillerden yola çıkarak varsayımlar geliştiriyorlardı. Ancak bir sonuç elde edilemedi.
Yeni bir suç : Soygun
Bu olaylardan bir süre sonra yani ilk olaydan 8, ikinci cinayetten de 3 ay sonra bir başka gizemli olay yaşandı. Yine bir suç işlenmişti. Ancak bu suç bir cinayet değil çok faha farklı bir soygundu. Olay yerinden alınan DNA örnekleri yine aynı katili işaret ediyordu. Bu kez tarzı daha farklıydı. Bir soygun gerçekleştirmişti. Olay yerinde bir konteynırın içinde yarım halde bir şırınga bulundu. Bu şırınganın da katile ait olduğu DNA raporlarında ortaya çıktı. Acaba katil tek kişi miydi ? Ya da belkide bir grup halinde hareket eden yapıya sahipti.
3 Olayda Eşleşen DNA Örneği Ve Dikkat Çeken Detaylar
DNA örneklerinin 3 ayrı olayda da eşleşmesi artık tüm teşkilatı bu konu üzerine yoğunlaşmaya itti. Ekibin karşısında tam 8 senedir yakalanamayan azılı bir katil ve soyguncu vardı. Katilin hedefinin 60 yaş üstü yaşlı insanlar olduğu belirlendi. Çünkü daha önceki 2 cinayeti de yaşlı insanlardı.
Olay Yerinde Bulunan Şırınga
Katil en son soygununda bir şırınga ile kendine zehirli ve zararlı uyuşturucu özelliği olan bir madde enjekte etmiş olmalıydı. Çünkü olay yerinde yarım bir şırınga bulunmuştu. Yine belirli bir süre olaylar tamamen durdu. Ta ki 2004’te yeniden yapılan bir soygunda bulunan oyuncak bir silahta katilin DNA örneği bulunana kadar. Bu örneklerde de katilin DNA’sı birebir olarak kendini gösteriyordu. 2006 yılında bir soygun daha oldu. Katil ve soyguncu olan bu garip kişi bir mağazanın camını sivri bir taş yardımıyla kırmıştı. İçeriye girmiş, mağazadan binlerce Euro’luk malzeme çalmıştı. Arkasında yine bir iz bırakmamıştı. Anlaşılan seçtiği dükkanlarda da kamera olmamasına özen gösteriyordu. Çünkü hiçbir kamera kaydında gözükmemişti. Bu olayda da katilin parmak izleri ve DNA’sı bulunmuştu.
Soygunlar Farklı Ülkelerde Gerçekleşiyordu. Bu Katil Sürekli Seyahat Eden Bir Kişi Miydi ?
Katilin gerçekleştirdiği 3 soygunda farklı farklı ülkelerde yapılmıştı. Belli ki katil sürekli olarak sınırlardan geçiyor ve farklı ülkelerde yaşayabiliyordu. Bunu nasıl yapıyordu ? Demek ki bir pasaportu vardı. Ve bu işe ciddi bir şekilde hazırlanmıştı. Avrupa’nın korkulu rüyası olan bu katil herkesi derinden etkilemişti. Soygun yaptığı ülkeler Avusturya, Almanya ve hatta ülkeye geçişin zor olduğu Fransa’ydı.
Katil Sürekli Suç İşlemeye Devam Ediyor: 5 Yılda Tam 20 Adet Araç Soygunu Kadar
2002’nin sonlarından 2007 yılına kadar tam 20 adet araç soygunu gerçekleştirildi. Hepsinde de alınan örnekler katilin DNA’sı ile birebir örtüşüyordu. Çok garipti. Bu kadar cesareti ve gözden kaybolma tecrübesini nasıl elde etmişti. Polislerin aklında içeriden yardım aldığı birilerinin olduğu fikri hiç çıkmıyordu. Tarihler 25 Nisan 2007’yi gösterdiğinde Almanya’daki Heilbronn kentinde tekrar gün yüzüne çıktı. Bu seferde başarılı bir polis memuru olan Michele Kiesewetter’i feci şekilde öldürmüştü.
Heilbronn Hayaleti
Artık katil bu olayların sonucunda Almanya’daki Heilbronn kentinde HAYALET lakabı ile tanınmaya ve ün salmaya başladı. Bu kadın bu kadar yaşa dışı faaliyeti tek başına nasıl yapabilmişti. Ona yardım eden birileri olmalıydı. Ama polisin ellerinde belirli aralıklarla suç işleyen bu kişinin DNA örneğinden başka hiçbir delil işe yaramıyordu.
Avrupa’da Devam Eden Araba Soygunları Ve Cinayetler
Avrupa’da sürekli olarak araba soygunları oluyor ve cinayetler işleniyorduç Ve sorumlusu en başta ilk defa 62 yaşında bir yaşlı kadını öldüren katildi. DNA’si hep aynı kişiydi. Avrupa artık bu işin salt ülkeler olarak çözülemeyeceğine karar verdi, ortak hareket etme kararı aldılar. Katilin ciddi bir analizi yapıldı ve bir profil ortaya kondu. Tüm Avrupa’ya dağılan bu bilgilerde katille ilgili ayrıntılı analizlere yer veriliyordu.
Araba Soygunlarından Sonra Gerçekleşen Ev Soygunları
Katil başta araba soygunu olarak başladığı soygunculuk hayatını farklı bir noktaya taşıdı. Artık evlere saldırı gerçekleştiriyor. Özellikle zengin villalardan milyonlarca euroluk ziynet eşyalarını çalıyordu. Sadece bir sene de 2007-2008 yılları arasında 5 adet büyük soygun gerçekleştirdi.
Katil Tekrardan Şiddet İçeren Eylemlere Katılıyor
Katil soygunlarından sonra bu sefer yine bazı duyguları onu farklı bir noktaya taşımış olacak ki şiddet içeren suçlarına geri dönüyor. Yine cinayetler işlemee devam ediyor. Önce şiddete maruz kalıp soyulan bir kadın vakasında, sonrakilerinde ise öldürülen bir hemşirenin arabasında, yine aynı katile ait izler bulundu. Katil birbirinden çok farklı yerlerde ve lokasyonlarda suç işlemeye devam etti. Önce 22 yaşındaki bir Alman genci öldürdü. Ve sonrasında yeniden bir polis memurunu öldürdü. Bunlar bir türlü bitmiyordu. Ayrıca 3 ceset bulunan bir arabayı inceleyen olay yeri ekibi tüm cinayetleri gerçekleştiren kişinin aynı katil olduğunu saptadı. Aynı DNA’lar burada da mevcuttu.
Katil Polislerin Canına Tak Etmişti
Polisler ciddi anlamda medyadan ve toplumdan baskı görmeye ve itibarsızlaşmaya başladılar. Artık bu katil, olayları ciddi şekilde bir savaşa dönüştürmüştü. Çok karip bir şekilde hayalet bir katil, elini kolunu sallaya sallaya suç işlemeye devam ediyordu. Kadın olduğu düşünülen bu vahşi katil toplamda yani 16 yılda 45’ten fazla yasadışı olay ve 6 cinayet işlemişti.
Düğüm Çözülüyor
Düğüm çözülmeliydi. Bu olay çözümlenmemesi sadece olayın olduğu ülkeleri değil tüm Avrupa’yı etkiliyordu. Vatandaşlar sokaklara dökülmüşlerdi. Can güvenliklerinin olmadıklarından bahsediyorlardı. Olaylar zincirinin düğümünün çözülmesi görgü tanıklarının verdikleri ifadelerle gerçekleşecekti. Görgü tanıklarından bazıları, zanlıyı bir erkek olarak tanımlıyordu. Ancak bir gariplik vardı. Olay yerinden toplanan DNA örnekleri zanlının bir kadın olduğuna işaret ediyordu. Yani polise göre zanlının bir erkek olması muhtemel değildi. O yüzdendir ki görgü tanıklıklarının ifadeleri pek de dikkate alınmadı. Onlara göre bilim yalan söylemiyordu. Ancak bilimi uygularken uygulamada bir hata yapmış olabilirler miydi ? Yöntem yanlış olabilir miydi ?
Uzmanlar bu durumun ardından ciddi şekilde eleştiriler alıyordu. Bundandır ki yinede bazı gizli araştırmalar yapmaya başladılar. Uzunca bir süre tüm Avrupa kıtası bu olaylar ile sallanıyordu. Zanlı polise göre bir kadın idi. Ancak bu hayalet lakabı ile anılan kadın ciddi şekilde güç gerektiren suçları sadece tek bir kişi olarak işliyordu… Görgü tanıkları ise aslında bu katilin bir kadın değil de erkek olduğunu yineliyordu. Ortada çok farklı ve ciddi anlamda bir muamma vardı. Ve çözülmesi çok zor olacaktı.
2009 Yılında Kurulan Yeni Ekip
Akıl sınırlarını zorlayan bu olayda, çözümlenemeyen durumlar hem hükümetleri hem de teşkilatları ciddi anlamda zora sokuyordu. İşte bu noktada belki de halkın ateşinin alınması için 2009 yılında yeni ve özel bir ekip kuruldu. Bu seferki ekip dedektiflerden oluşuyordu. Devletler de ciddi anlamda ekonomik kaynak sağlama taahhüdü verdiler. Bu durumda ekonomik olarak rahatlama yaşayan teşkilat daha önemli araştırmalar yapabilecekti.
Ekibin İlk İcraatları
Ekip ilk olarak devletten aldıkları maddi destek ile birlikte bu zanlıyı ihbar eden kişilere 300.000 euro para ödülü verileceğini açıkladı. Daha sonralarında da bu çalışmalar özel ekip ile birlikte daha da profesyonelleştirilecekti.
2009 Yılının Mart Ayında Olayın Son Halkası Çözülüyor
2009 yılının bahar döneminde Mart Ayında çözüldü. Bu olayın çözülmesi de gerçek anlamda kendi başarılarından kaynaklanmıyordu. Bu olayın çözümlenmesinin en büyük sebebi Fransa’da o dönemde çıkan bir yangındı. Yangında ölen bir adam vardı. Ve kimliğini belirlemek için adamdan DNA örnekleri alındı. Adam Fransa’ya dışarıdan gelen bir göçmendi. Ve çalıştığı fabrikanın yanması sonucu içeride kaldığından hayatını kaybetmişti.
Fransadaki Yangında Ölen Adam….
O tarihlerde Fransa’da bir yangın olduğundan bahsetmişti. İşte tam bu noktada polisler adamın kimliğini belirlemek için DNA testi yapıyorlar. Ve çıkan analiz sonuçlarında herkes şok oluyor. Çünkü aslında ölen adam, yaklaşık 16 yıldır aranan azılı katil ve soygunucunun ta kendisi çıkıyor. Olay ile ilgilenen ekipler, bilim insanları, kimse bu olaya bir anlam veremiyor. Herkes şok olmuş durumda birbirlerine bakıyorlar..
Uzman Ekip İşi Derinlemesine Araştırıyor.
Uzman olmak her zaman için farklıdır. Bir konuyu bilebilirsiniz ancak uzman olmak o konu ile ilgili yaşanabilecek tüm sıkıntılara çözüm bulabileceğiniz anlamına geliyor. İşte yine aynı durumda bilim insanlarından bazı uzmanlar bu konunun aslında sanıldığı gibi olmadığının farkındaydılar. Bir şeyler yanlış gidiyordu. Uzman polisler ise bir ikinci DNA testi yaptılar. Ancak Fransız mülteci adamın aranılan kişi olmadığına emin oldular. Çünkü aranan bir kadındı. Adamın DNA’sı onun bir erkek olduğunu gösteriyordu. Peki ilk yapılan test ile son yapılan test arasındaki fark neydi ?
İşte bu noktada tüm gizem çözüldü.
Uzun araştırmalar sonucunda gizem çözülmüştü. Olay aslında sanıldığı gibi asla değildi. Bütün bu açıklanamayan gizemli olayların arkasında papixti denilen , yani DNA örneklerini toplamaya yarayan kulak çubuğu vardı. İşte tüm gizem bir anda çözülmüştü. Çok büyük bir oılasılıkla, üretildikleri fabrikada, üretim esnasında fabrika çalışanı bir kadının DNA’sını üzerlerine geçirmişlerdi. Yani kontaminasyona uğramıştı. Araştırmalar ciddi anlamda derinleştirildi. Ve sonuçlar herkesi doğru yolda ilerlediklerine ikna eder gibiydi. Bozulmuş büyün dna malzemelerin aslında aynı fabrikadan çıktığına ulaştılar. Avusturya’da yer alan bu fabrikadaki bir işçi kadın olduğu saptandı. Fabrika son derece steril bir ortamda üretim yaptıklarından bahsediyordu. Hatta ve hatta polislerin hataları ortaya çıkıyordu. Onlara göre fabrikadan çıkan kulak temizleme çubukları herkesin düşündüğü gibi DNA toplama çubuğu da değildi.
Bitirirken
İşte basit bir hata sonucunda bütün bir olay sonuçsuzluğa doğru gidecekti. Bütün cinayetlerin ve soygunların aynı kadın tarafından işlendiğine dair varsayım ve çıkarımlarda buradaki yanlış düşünce ve hatadan kaynaklanıyordu. Böyle bir hata sonucunda Avrupa kıtası maddi ve manevi yönden büyük bir sorunla karşı karşıya kalmıştı.
Olay daha sonralarında tarih sayfalarında Heilbronn Hayaleri Ve Yüzü Olmayan Katil olarak yer aldı…
https://www.sosyofikir.com/category/ozgun-yazilar bu linkten özgün yazılarımıza ulaşabilirsiniz.
Yararlandığım Kaynak : Youtube.com
Yorumlar