Vampire Diaries Hakkında

thevampirediaries
thevampirediaries

Vampire Diaries yani türkçesi ile “Vampir Günlükleri” adı verilen Nina, Paul ve Ian’ın oynadığı ) L. J. Smith’in aynı isimli kitabından özenilerek yapılan CW kanalında yayınlanan bir dizi serisidir. Şuan 4.sezon 2.bölümü geçtik. Ve Vampire Diaries’te her zaman insanların farklı bir boyutta yaşadıklarını bilsek bile içlerindeki hümanizm onların yanında. Bildiğimiz gibi kısaca Vampire Diaries’i anlatmak gerekirse. Eliane yani Nina Dobrev Amerika’da eskiden beridir çeşitli hikayeler anlatılan küçük bir kasabada yani Mystic Falls’ta yaşamaktadır. Lise öğrencisi olan Eliane bir gün 162 yaşında biri ile tanışır. İşte o “ripper” yani deşici anlamına gelen Stephen’dır. Gerçi artık kendini koruyordur. Vampirlik yönünü arada kapatabiliyordur. Birde bu elemanın abisi vardır. Adı Damon’dır. Ve aslında kardeşi yüzünden vampir olmuş, sonrasında da kendini durduramamıştır. Kardeşine içten içe sinir olmaktadır. Ama bunun nedeni yıllar önce kardeşinin onu dolaylı olarak Vampir olmaya ikna ettiği içindi. Damon aslında çok iyi yürekli olmasına rağmen bunu dışarıya fazla göstermeyen bir kişilik. Stephen ise eskiden yaptığı hataların tekrarlanmaması için artık kendi kendini kontrol edebilmeyi öğrenmiş. Gerçi Damon bunu her zaman yapabiliyordu. Bu yüzdende iki kardeş arasında sürekli bir çekememezlik vardı. Ama ne zaman Eliane işin içine girdi. Aşk aradaki bu soğukluğu daha da arttırdı. Vampirler, kurtadamlar, görsel ikizler, Hybirdler ve daha neleri hepsi bu dizi içerisinde. Ve  asla da Twiligt’a benzeyen bir dizi değildir. Arkadaşlığın ne olduğunu, aşk acısını, sevgiyi, dostluğu, düşmanlığı, kindarlığı bir çok duyguyu bir arada verebilen bir film Vampir Günlükleri. Sizde başlasanız fena olmaz 🙂