Obsesyon konusunda bir çok yazı yazdık. Şimdi de obsesyondan kurtulmanız için size bir kaç taktik vereceğim. Obs
Obsesyon konusunda bir çok yazı yazdık. Şimdi de obsesyondan kurtulmanız için size bir kaç taktik vereceğim. Obsesyon insanın içini bitirir, tüketir, eritir. İnsanı hayattan bezdirir. Bunu zaten tüm okb yaşayanlar anlayabilir. Peki bundan kurtulmak mümkün mü ?
Evet mümkün, düzenli terapi ve bir kaç taktik uygulanmalı.
Şimdi öncelikle aklınıza bir obsesyon geldi. Ne yaparsınız ? O konuda daha çok düşünürsünüz. İşte bu noktada obsesyon daha da artmış olur. Yani obsesyonu aklımıza gelen istemsiz rahatsız edici düşünceler, sizi sosyalleşmekten, dışarı çıkmaktan alıkoyabilir. Sosyallikten uzaklaştığınızda işler daha da çıkılmaz bir hal alacaktır. Obsesyon durumunu şu şekilde anlatabiliriz; Obsesyon öncesi kişi huzursuz, sıkıntılı ve düşüncelidir. Obsesyon akla geldiğinde hemen bir kompulsiyon ile onu def etmek için uğraşır beyin. İnsan beyni öyle hızlı bir işlemciye sahiptir ki, saniyede milyonlarca görüntü, düşünce öğrenilen durum, duyulan olgu herşey kayıt edilir. Ve bu kadar hızlı çalışan bu sisteme karşın o kadar savunmasız bir bilinçaltına sahiptir
insan.
Aklınıza gelen bu düşüncelerden kurtulmak için öncelikle bilinçaltının yapısını anlamalısınız.
Obsesyon, insanın beynine istemsizce düşünce getirir. Sonra da bir kompulsiyonla o düşünceden kurtulmaya çalışırsınız. Ellerinizi tekrar yıkarsınız, ışığa tekrar basarsınız, iki üç kere kontrol edersiniz kapıyı ve daha niceleri. Obsesyonu kompusiyonlar izler ve siz belli bir takım şeyleri kontrol etme, temizlik vb ritüeller yapmak zorunda kalırsınız. İşte bakın yazının ilerleyen noktalarında size bunun çözümünü anlatacağım.
Öncelikle bilinçaltından başlayalım.
Yapılan araştırmalar bilinçaltı zihnin, bilinçli zihinden 30.000 kat daha güçlü olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır.
Zihnimiz % 10 bilinç, % 90 bilinçaltımızdan oluşuyor.
Yani yaşam içerisinde deneyimlenen herşey bilinçaltında depo ediliyor. Daha sonrasında beyin zor durumlar yaşadığında bir durumu simgeleştiriyor. Yani bağlantı kurmaya çalışıyor bilinçaltı mesela düşman diyince aklınıza ne geliyor ? Hepimizde farklı bir düşünce uyandırıyor şimdi deneyimlediğimiz gibi. Bu durumda düşünülen durumlar, bağdaştırılan şeyler değişiklik gösteriyor.
Öncelikle akla gelen obsesyonun bir obsesyon olduğu bu durumun kişi ile hiç alakası olmadığını düşünülen istemsiz düşüncelerin kişinin aklına yaşamdan bir parça olarak gelmediğini anlamak gerekiyor. Bu iş biraz da düşünceleri basitleştirmekten geliyor.
Önce sakinleyin, bir durun aklınıza gelen düşünceden kurtulmak için bir kompusiyona gitmeyin beyin hemen bir el yıkama ya da sayı sayma gibi bir sürü kompulsiyona başlamak ister ama durun. Bir kağıda doktorunuz ya da çok güvendiğiniz biri tarafından şu satırları yazın; obsesyondan anında bu yazıyı okumak sizi rahatlatacaktır. Yazı şöyle;
Obsesyon akla gelen istemsiz düşüncelerin kişide yarattığı kaygı durumu bozukluğudur. Düşündüğüm her şey obsesyondan ötürü geliyor. Hiç biri gerçek değil. Şimdi aklıma bir obsesyon daha gelecek ve ben de buna onun üstüne giderek karşılık vereceğim. Bu şekilde bir yazı yazarak siz de obsesyonda bir azalma yaşayacaksınız.
Şimdi bir yöntem daha anlatacağım. Lastik yöntemi kolunuza bir lastik takın ve obsesyon geldiğinde lastiği hızlıca çekip bırakın ve lastik elinize çarpsın bir acı olacak. Beyin bu şekilde öğrenmeye başlayacak. Yani obsesyon geldiğinde elim acıyor gibi bu durumda obsesyonu düşman olarak görecek ve ona karşı savunması güçlenecek.
Hayatın sahnesinde insan gerçekten de farklı imtihanlar yaşıyor. Herkesin farklı bir hikayesi var. obsesyon dönemlerinde kişi hayattan umarsız bir şekilde yaşarken yaşadığı çevreden de soyutluyor bazen kendini işte bu en tehlikelisi. Asosyalleşmeye başlamak obsesyonu güçlendiren ve besleyen bir durumdur. O yüzden aklınıza ne gelirse gelsin, ne kadar zor olursa olsun, çevrenizle kaynaşın dışarı çıkın insanlara merhaba diyin, gökyüzünü seyredin, hayattan keyif alacağım diyin. Aile en önemli etkenlerden biridir. Desteğinizin aile içerisinden gelmesi sizi değerli hissetirecektir.
Dünya da değerlisin, mutlu olmak için geldin, huzursuzluktan kurtul, saçma sapan kaygılardan arın kendine gel.
Obsesif-Kompulsif Bozukluk nasıl seyreder? İyileşir mi?
Uzun süre tedavi gerektiren, düzelme ve tekrarlamalarla seyreden bir hastalıktır. Hastalığın yeni başlamış olması, tedaviye erken başlanması ve düzenli devam edilmesi, eş ya da aile desteğinin var olması hastalık seyrini iyileşme yönünde etkiler. Diğer yandan, hastalığın uzun yıllardır devam ettiği, tedaviye geç başlanan, tedaviye uymayan, eş ya da aile desteğinin bulunmadığı, kişilik bozukluğu ya da depresyon gibi hastalıkların da eşlik ettiği hastalarda olumsuz bir seyirden rahatlıkla söz edebiliriz. Dolayısıyla, iyileşir mi? sorusunu duruma bağlı diyerek yanıtlayabiliriz.
İLAÇLAR 4-6 HAFTADA ETKİSİNİ GÖSTERİR
Takıntı hastalığı nasıl tedavi edilir?
İyi kurulan psikiyatrist-hasta iletişimi tedavinin ön koşuludur. Hastalığın doğası, seyri, tedavi süreci konusunda hasta bilgilendirilir. Diğer birçok psikiyatrik hastalıkla karşılaştırıldığında tedaviye daha yavaş yanıt alındığı için sabır hem hastanın hem de psikiyatristin sık başvuracağı bir duygudur. İlaç tedavisi bu hastalıkta özellikle önemli bir yere sahiptir. Ancak, genellikle ilaçlar 4-6 hafta sonra beklenen etkileri gösterir. Nispeten daha yüksek dozda ve daha uzun süre ilaç tedavisi gereklidir. Bu hastalıkta en etkili ilaçlar antidepresanlardır ve çoğunlukla en az 2 yıl kullanılmaları önerilir.
Psikoterapi ilaç tedavisi ile alınan sonuçların kalıcı hale getirilmesinde önemli yere sahiptir. Davranış tedavisinin en pratik ve en uygun seçenek olduğunu söyleyebiliriz. Bu tedavi yönteminde maruz bırakma (exposure) ve tepki önleme (response prevention) teknikleri kullanılır. Örneğin, maruz bırakma tekniğinde hastalık kapma korkusuyla paraya dokunamayan kişinin paraya dokunması, para sayması sağlanır. Tepki önleme tekniğinde ise eve gelir gelmez kirlenme düşüncesiyle tüm giysilerini değiştiren ve hemen duş alan kişinin bu davranışı engellenir ya da ertelemesi sağlanır. Bu yöntemler hastanın geçici olarak sıkıntısını artırır, ancak tedavinin devamında sıkıntı azalır ve ortadan kaybolur. İlaç tedavisinde olduğu gibi, psikoterapi’nin de uzun süre devam etmesi hem hastalığın daha çabuk düzelmesi için, hem de yinelemelerin engellenmesi için gereklidir.”
Takıntılar sizi yanlış düşünmeye ve kendinizi değersiz hissetmenize neden olabilir. Ama bu noktada kendinizi değerli hissedin. Belkide bu obsesyonu deneyimlemeniz size hayatınızda çok büyük bir gelişim durumu yaşatacak. Korkmadan üzerine gidin takıntılarınızın mesela ışığı iki kere açıp kapamazsam ailemden birine zarar gelecek düşüncesi üzerinde duralım. Burada tamamen anlamsız ve yersiz bir düşünceden bahsediyoruz. Işığı iki kere açıp kapamayın veya yolda yürürken karelere basma takıntıların olan karelerin kesişimlerine bastığında sevdiğine bir zarar geleceğini düşünen veya kendi başına kötü bir durum geleceği düşünülen durumlarda üzerine gitmek insana güven kazandırır. Daha çok güven daha iyi savaşmanıza yardım edecektir.
Obsesyonlarınızı bir kağıda yazın. Ve şimdi hepsini sıralama yapın. Yüzdelik puanlar vererek onları sıralayın. Şimdi sizi en az etkileyen obsesyondan başlayarak üzerine gitmeyi deneyin. Bu gerçekten de zor olabilir.Ama sonu gerçekten de bir kurtuluş olabilir.
Obsesyon konusunda daha çok bilgilenmeniz için izleyebileceğiniz videolar
Obsesiyonla ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın ve yeni blogumuza birgöz atın.
|
Obsesyondan Hep Birlikte Kurtuluyoruz ! |
Facebook Grubu · 11 üye |
|
|
|
hocam ben düşünce konusunda takıntılıyım, biriyle yakınlaşınca sürekli aklımda bir şeyler kurup onu kendimden uzaklaştırıyorum kavga edip ayrılıncada sürekli onu düşünüp geri dönmek istiyorum geri dönünce bu döngü karşımdaki insan bıkana kadar tekrarlıyor. çıldırmak üzereyim artık hocam az önce en yakın arkadaşım bana bu yüzden siktir git hayatımdan defol dedi, kendimden utanmaya başladım ne özsaygım kaldı ne gururum. hocam lütfen bişey önerin bıktım bu şekilde yaşamaktan artık yakınımdaki herkes gidiyor kimi sevsem benden nefret ediyor cidden çıldırmak üzereyim artık.
Çok detaylı ve güzel bir makale olmuş, hem bililendim hemde aklımdaki sorular cevap buldu.