Merhaba arkadaşlar bu yazımızda sizlere obsesif kompulsif hastalığının önemini v
Merhaba arkadaşlar bu yazımızda sizlere obsesif kompulsif hastalığının önemini ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini, daha bilimsel ve anlaşılır şekilde anlatacağız. Daha öncesine obsesif kompulsif bozukluk tedavisi adı altında bir yazı yazmıştık. Şimdi o yazıyı daha da geliştiriyoruz. Bu sayede türkçedeki obsesif kompulsif psikolojik rahatsızlığı konusundaki yetersiz bilgileri geliştiriyoruz.
Öncelikle şunu bilmeliyiz ki “Obsesyon” Nedir ?
Obsesyon takıntı ya da saplantı anlamına gelir. Obsesif kompulsif bozuklukta en sık rastanan obesesyonlar şu şekildedir:
Sürekli olarak ölümcül bir hastalığa yakalanma korkusu
Kendisine başkalarından hastalık bulacağı korkusu ya da başkalarına hastalık bulaştırma korkusu
Kendisine mikrop bulaşacağı endişesi
Aynı tuvaleti ya da banyoyu kullandığı bir erkeğin spermlerinden hamile kalacağı düşüncesi
Sevdiklerine kötü birşey olacağı düşüncesi
”Ocağı kapattım mı?”, ”Kapıyı kilitledim mi?” vb. düşünceler
Kendine ve/ veya başkalarına zarar verme düşünceleri
Bir akrabasıyla, ebeveyniyle, çocuğuyla cinsel ilişki yaşadığı düşüncesi
Dini simgelere karşı kabul edilemez olarak algılanan düşünceler
Doğru olduklarına inanana kadar eşyaları düzeltme ihtiyacı
Sonuç olarak obsesyon’un her zaman kişinin zihninde yer alan eylemsizlik davranışlarına karşı kompulsiyon üretilebilmesi için hazırlanan bir sistem olduğunu anlıyoruz. Ve kişi muhtemelen Kompulsiyon yapmak zorunda hissedecektir kendini. Yani kompulsiyon obsesif düşüncelere karşı geliştrilen bir antikor gibidir. Bildiğimiz gibi vücuda bir rahatsızlık girdiğinde, vücut kendini korumak için antikor üretir. Bu antikorlar vücudunuzu dış etkenlere karşı korumaya çalışır. İşte beyinde böyle çalışır her zaman aklınızdaki düşüncelere karşı sizi korumaya çalışır. Bu durumda kompusliyon artık deverededir. Peki nedir kompulsiyon ?
Okb ile ilgili bir grafik
Yukarıdaki grafikte bir obsesyonun zihinde nasıl bir döngü oluşturduğu anlatılıyor. Gördüğünüz gibi Obsesyonlar anksiyeteler ile birleşiyor, daha sonrasına bunlar kompulsiyonlar oluşturuyorlar. Ve sonrasında relief yani rahatlama işin içine geliyor. Fakat sakın düşünmeyin ki bu uzun bir rahatlama olacaktır. Aksine sizi bir sonraki kompulsiyona taşıyacak olan etkenden bahsediyoruz.
Kompulsiyonlar:
Kompulsiyonlar obsesyonların kişide yarattığı anksiyetenin giderilmesi için yinelenen davranışlardır.
Başta kompulsiyonlar kişiyi rahatlatır, ancak bu rahatlama geçicidir.
Obsesyon ve komplusiyonlar beraber de görülebileceği gibi, kimi kişilerde sadece obsesyonlar da görülebilir.
Kendisine mikrop bulaşmasından korkan bir kişinin sürekli elini yıkaması ya da çevresindekileri bıktıracak kadar aşırı temizlik yapma kompulsiyonlara örnek olarak verilebilir.
Sürekli olarak kapıyı ya da ocağı kontrol etme, başkalarına zarar verebileceği düşüncesinden dolayı kesici aletlerden uzak durma, evden dışarı çıkmadan önce saatlerce hazırlanamadığı için ya da bazı şeyleri tekrar tekrar kontrol etmekten dolayı evden çıkamama, bazı eşyaları atamama, biriktirme, kaldırım taşlarını sayma, yoldaki çizgilere basmadan yürüme, bazı davranışları belli sayılarda tekrarlama da kompulsiyonlardan bazılarıdır.
Sonuç olarak kontrol etme mekanizmasına dayalı olarak kompulsiyonlar okb’nin etkilerini kaldırmazlar. Aksine onu daha da güçlendirirler. Ne kadar fazla kompusliyon üretirseniz o kadar fazla obsesyon oluşur. Yukarıdaki resimdede bir kompulsiyon örneği gösteriliyor.
OBSESİF- KOMPULSİF BOZUKLUĞUN NEDENLERİ:
Obsesif- kompulsif bozukluk toplumda oldukça sık rastalanan bir sorundur ve toplumun %2-3 ünde obsesif- kompulsif bozukluğun var olduğu düşünülmektedir. Obsesif- kompulsif bozukluğun ortaya çıkış yaşı 20 li yaşlar olmakla birlite, daha erken yaşlarda da ortaya çıkabilir. Stres, sıkıntı, üzüntü, aile içinde yaşanan önemli bir olay da hastalığın ortaya çıkışını tetikleyici rol oynayabilir.
Obsesif- kompulsif bozukluğun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik nedenler, beyindeki işleyişin bozulması, çocuklukta yaşanan travmalar, ödipal komplex ve kişilik özelliklerinin obesesif- kompulsif bozukluğa neden olabileceği düşünülmektedir.
Yani kurtulmak mümkün müdür ?
Bu Obsesif kompulsif kişiliklerin kurtulamayağı bir hastalık olarak düşünülür. Aksine böyle biri durum değildir kurtulmak. İsterseniz gerçekten de kendinizi bu rahatsızlıktan kurtarabilirsiniz.
OBSESİF- KOMPULSİF BOZUKLUĞUN TEDAVİSİ:
Obsesif- kompulsif bozukluğun tedavisinde obsesyonları ve anksiyeteyi azaltmak için ilaç kullanımı ile birlikte bilişsel-davranışçı psikoterapi ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Kişi tedavi süreciyle ilgili iyi bilgilendirilirse, tedaviye uyum gösterir ve tedavi planına uyarsa başarı oranı artacaktır. Tedavi uzun ve kişi için zorlayıcı bir süreç olabilir, tedavide eş ve yakınların desteği çok önemlidir.
Aşağıdaki videoda sizlere obsesif kompulsif rahatsızlığının bir kısa filmi gösterilecektir. Lütfen izleyiniz.
Bazı istatistikler :
Obsesif kompulsif bozukluk yılda en az 100 milyon kişiyi etkisi altına alan bir rahatsızlıktır.
Aşağıdaki haritada sizlere dünyada en çok obsesyon görülen ülkeleri sıraladık bakalım hangi bölgelerde ne kadar obsesyon görülüyor. Aşağıdaki harita 2002 yılının verilerine dayanmaktadır.
no data ==> Afrika kıtasındaki çok küçük bir bölgede bilgi alınamamıştır okb ile ilgili.
less than 45 ==> Çin ve Avustralya yine bu konuda başarılı gözüküyorlar.
45-52.5 ==> Hindistan, Amerika, Fransa gibi ülkelerde bu biraz daha artıyor ve okb artış gösteriyor.
52.5-60
60-67.5
67.5-75
75-82.5 ==>Hindistan, Amerika, Fransa gibi ülkelerde bu biraz daha artıyor ve okb artış gösteriyor.
82.5-90
90-97.5
97.5-105
105-112.5
112.5-120 ==> Dünyanın bir çok ülkesinde en fazla görülen okbdir. Türkiye, Rusya Arabistan yarım adası, Afrika Kıtası, Amerika’nın Güneyi Meksika en fazla görülen okb yerlerindendir.
more than 120 ==> Meksika’nın en güneyi dünyada en fazla okb’nin görüldüğü yerdir. Yani Arjantin.
Aşağıdaki temsili resimde obsesif kompuslif gibi psikolojik raharsızlıkların insan ömründeki gelişimleri ve nasıl etkilediğini göstereceğiz.
Gördüğünüz gibi insanoğlu doğduktan sonra bir süre normal yaşıyor . Bir süre sonra psikolojik bir rahatsızlık beklenen ölümden daha önce bir ölüm getiriyor. O yüzden ciddi olarak bu psikolojik rahatsızlıkların üzerine gidilmelidir.
Yukarıdaki filmde sizlere bir okbli hastanın hayatını anlatan bir kaç kare gösteriliyor ve anlayacaksınız ki aslında hayatı büyük ölçüde engelleyen bir rahatsızlıktan söz ediyoruz.
başarılı çalışma teşekkürler